JavaScript is required
Anasayfa > Heltia Blog > Psikolojik Rahatsızlıklar > Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Nedir?
blog-banner-app-ekran
İhtiyaçlarınıza uygun uzmanla eşleşin, hemen randevu ayarlayın.
blog-banner-app-yonlendirme-butonu

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Nedir?

Paylaş:
YazarHeltia
Uzm. Klinik Psikolog Merve Dökmeci onaylı içerik

Genellikle savaş filmlerinde ismini duyduğumuz travma sonrası stres bozukluğu, farklı zorlayıcı yaşam tecrübeleri sonucunda oluşabilir.

Herkesin stresle başa çıkma yöntemleri ve genel anlamda hayatta karşılaştığı olaylara verdiği tepki farklı olduğu için bu rahatsızlığın kaynağıyla ilgili çok fazla genelleme yapmak mümkün değil.

Bu sebeple bu yazıda travma sonrası stres bozukluğu nedir, türleri nelerdir, neden olur gibi soruları detaylıca açıklayacağız. Böylelikle bunun tam olarak ne ifade ettiğini, potansiyel tetikleyicilerini konuşabilir ve TSSB’yi daha iyi anlamaya çalışabiliriz.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nedir?

Travma sonrası stres bozukluğu, tecrübe edilen travmatik olay sebebiyle oluşan strese bağlı olarak gelişen bir psikolojik rahatsızlıktır. Bir travmatik olayı birinci dereceden tecrübe eden ya da birinin yaşadıklarını yakından şahit olan kişilerde TSSB görülebilir.

Türk Psikiyatri Derneği’ne göre:

  • Olay korku, dehşet veya çaresizlik hissi yaratmışsa,
  • Olayda kişinin kendisinin veya yakınının ölüm veya yaralanma tehlikesi varsa, bu olay ruhsal travma olarak adlandırılır.

Doğal afet, ciddi boyuttaki bir kaza, terör olayları, savaş, cinsel istismar ve tecavüz, işkence, ölümcül hastalıklar, beklenmedik ölümler gibi kaçınılamayan saldırılar ve deneyimler; kişilerde yoğun stres, korku, endişe ve şok hissi yaratabilecek travmatik olaylardır.

Amerikan Psikiyatri Birliğine göre, her yıl ABD’li yetişkinlerde neredeyse her 11 kişiden birine yaşamı boyunca TSSB teşhisi konuyor. TSSB’ye sahip olma olasılığının kadınlarda erkeklere göre en az 2 kat daha fazla olduğu düşünülüyor.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu ve Akut Stres Bozukluğu

Tabii ki de travmatik bir durum sırasında ve sonrasında korkmak oldukça doğaldır. Korku ve stres tehlikeye karşı savunmaya veya ondan kaçınmaya yardımcı olmak için vücutta birçok anlık değişikliği tetikler. Bu değişiklikler aslında kişiyi korumayı amaçlar ve tehlike geçtiğinde yaşanan stresin etkisi de ortadan kaybolur. Fakat bazen kişide fizyolojik ve psikolojik olarak yaşadığı olayın yarattığı stresin etkileri bir süre sonra yeniden görülmeye başlayabilir. İşte böyle bir durumda travma sonrası stres bozukluğu teşhisi konabilir.

Burada ayırt edici noktalardan biri, etkilerin olayın üzeriden zaman geçtikten sonra ortaya çıkmasıdır. Bu nokta, travma sonrası stres bozukluğunu diğer stres kaynaklı bozukluklardan ayırır.

Özetle;

  • Eğer bir stres kaynağı ile karşılaşıldıktan sonra stresin etkisi birkaç gün içinde başlayıp bir ay içinde azalarak geçiyorsa bu akut stres bozukluğudur.
  • Travmatik olaydan birkaç hafta ya da birkaç ay sonra ortaya çıkıyorsa, travma sonrası stres bozukluğu olarak adlandırılır.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Neden Olur?

Bu noktada “Her travmatik yaşantı, travma sonrası stres bozukluğuna yol açar mı?” gibi bir soruya yönelmiş olabilirsiniz. Bunu şu şekilde açıklayabiliriz:

  • TSSB, travmatik bir olay yaşayan veya buna tanık olan her yaştan kişide gelişebilir.
  • Aynı olayı yaşayan iki farklı kişiden birinde TSSB görülürken diğerinde olayın yarattığı etki kendiliğinden geçebilir.
  • Kimisinde olaya şahit olmak bile travmatik bir yaşantıyken kimisi olayı tecrübe eden taraf olmasına rağmen TSSB görülmez.

Burada ne travma sonrası stres bozukluğuna sebep olan etkenler, ne de kimlerin bu psikolojik sorunu yaşayabileceği hakkında net bir şey söyleyemeyiz. Çünkü herkesin stres tepkisi, stresle başa çıkma yolları, mental anlamda gücü, kişiliği ve yaşadıkları eşsizdir. Bu nedenle genelleme yapmak doğru olmaz.

Ama birtakım araştırmalar ve bu zamana kadar toplanan veriler doğrultusunda potansiyellerden ve TSSB riski oluşturabilecek faktörlerden bahsedebiliriz:

  • Tehlikeli olaylar ve travmalar yaşamak,
  • Fiziksel anlamda acı çekmek, ağır yaralanmalar,
  • Başka birinin incindiğini ya da öldüğünü görmek,
  • Çocukluktaki travmatik yaşantılar,
  • Korku, çaresizlik veya aşırı korku hissetmek,
  • Yaşanan travmatik olaydan sonra duygusal anlamda destek alamamak,
  • Sevilen birinin kaybı, acı ve yaralanma ya da iş veya ev kaybı gibi olaydan sonra ekstra stresle uğraşmak,
  • Ruh sağlığı sorunları veya bağımlılık geçmişine sahip olmak,
  • Genetik yatkınlık, TSSB riskini artırabilir.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

Burada öncelikle şunu belirtelim: Travma sonrası stres bozukluğu, bir ruh sağlığı uzmanı tarafından teşhis edilmesi gereken bir rahatsızlık. Kendi kendimize varabileceğimiz bir karar değil bu. Ama işaretleri gözleyebiliriz ve bu da yaşadıklarımızı anlamlandırmaya, destek aldığımız uzmana kendimizi açacağımız noktaları bulmaya yardımcı olabilir.

Bununla birlikte, klinik olarak travma sonrası stres bozukluğu tanı kriterleri, duruma ve kişiye göre değişebiliyor. TSSB teşhisi konması için, bir yetişkinin en az 1 ay boyunca;

  • En az bir “yeniden yaşama”
  • En az bir “kaçınma”
  • En az iki “aşırı uyarılma”
  • En az iki tane de biliş ve ruh halinde değişim belirtileri göstermesi gerekiyor.

Peki, nedir bu bahsettiğimiz belirti türleri? Bu kategorilendirme bize ne ifade etmeli, ona bakalım:

1. Yeniden Yaşama

  • Geçmişe dönüşler, olayın zihinde tekrar yaşanması, olayla ilgili görüntülerin ya da seslerin istemsizce hatırlanmasıdır.
  • Bu yeniden hatırlama sebebiyle aslında travmatik olay tekrar tekrar yaşanmış gibi olur.
  • Kalp çarpıntısı, nefes darlığı veya terleme gibi fiziksel belirtiler de görülebilir.
  • Bazen de olay anı tıpkı aynı şekilde yaşanıyormuş gibi hissedilebilir. Örneğin, depremi hatırlayıp kişi olduğu yerde aniden sallandığını hissetmeye başlayabilir.
  • Kötü rüyalar, korkutucu düşünceler ve hayaller de görülebilir. Kişi hayalden kaçmaya çalışabilir.
  • Belirtileri yeniden yaşamak, kişinin günlük rutininde sorunlara neden olabilir. Belirtiler kişinin kendi düşünce ve duygularından başlayabilir. Olayın hatırlatıcısı olan kelimeler, nesneler veya durumlar da semptomların yeniden yaşanmasını tetikleyebilir.

2. Kaçınma

  • Travmatik deneyimi hatırlatan yerlerden, olaylardan veya nesnelerden uzak durmaktır.
  • Kişi travmatik olayla ilgili düşünce ve duygulardan bile kaçınmaya çalışabilir.
  • Yeniden yaşamayı tetikleyebilecek hatırlatıcılardan uzak durmak için günlük rutinini, yaşamını değiştirmek isteyebilir. Örneğin, araba kazası geçiren biri araca binmekten kaçınabilir.
  • Bunun yanında olayı yaşamamış kişilerden de kaçınma görülebilir. Kişi kimsenin kendisini anlayamayacağını düşünebilir, insanlardan duygusal olarak kendini uzaklaşmış hissedebilir. Bu durumda bazı kişiler sadece aynı ya da benzer travmatik olayı yaşamış olan kişilerle görüşüp diğer insanlarla iletişimini kesebilirler.

3. Aşırı Uyarılma

  • Bir travmatik olay deneyimlemiş kişilerin her an tekrar aynı şeyler yaşanabilirmiş gibi tetikte olması ve çevresel uyaranlara normalden fazla tepki vermesi durumudur.
  • Kişiler kolayca şaşırabilir ya da korkabilirler. Hayatlarını da buna göre şekillendirebilir ve gereğinden fazla “tedbirli” yaşayabilirler. Çevrelerine şüpheyle yaklaşabilirler.
  • Ani ses ve hareketler kişinin yerinden sıçramasına, aşırı korkmasına ve nefes darlığı, çarpıntı gibi fiziksel semptomlar göstermesine sebep olabilir.
  • Öfke patlamaları yaşayabilirler ve genellikle stresli olurlar.
  • Sürekli tetikte oldukları için odaklanma ve uyku sorunları da görülebilir.

4. Biliş ve Ruh Halinde Değişim

  • Yaşanan travmatik olay kişinin duygu ve düşüncelerini, bakış açısını etkileyebilir. Arkadaşlarından, aile üyelerinden hatta kendi bedeninden bile yabancılaşmış veya kopmuş hissetmesine neden olabilir.
  • Travmatik olayın önemli yönlerini hatırlayamama durumu görülebilir.
  • Kişide kendisi veya başkaları hakkında olumsuz düşünce ve duygular oluşabilir. Örneğin, kendisinin kötü bir insan olduğunu ya da hiçkimseye güvenilemeyeceğini düşünebilir.
  • Olayın nedeni veya sonuçları hakkında yanlış değerlendirmeler yapabilir. Kendini ya da bir başkasını, çarpıtılmış düşünceler ile, suçlayabilir.
  • Önceden zevk alınan etkinliklere çok daha az ilgi gösterebilir.
  • Olumlu duyguları yaşamakta zorlanabilir ve mutsuz hissedebilir.

Tehlikeli, korkutucu bir olaydan sonra birkaç hafta boyunca bahsettiğimiz belirtilerden bazılarının olması aslında doğal olarak değerlendirilir.  Ama semptomlar bir aydan uzun sürdüğünde, kişinin işlevsellik yeteneğini ciddi şekilde etkilediğinde TSSB’dan bahsedilebilir.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Hayatı Nasıl Etkiler?

Travma sonrası stres bozukluğu insanın yaşamını çok ciddi anlamda etkileyebilir. Travmatik olayın hatıraları, kaçınma davranışları, psikolojik iyi halden uzaklaşmaya yol açan olumsuz düşünceler yaşamı ve ilişkileri kötüleştirebilir.

TSSB yaşadığınızda:

  • Acı verici olaylardan kaçınmaya çalışırken hayatı da kaçırabilirsiniz.
  • Duygusal ilişkiler kurmakta zorlanabilir, partnerinizi ya da aile üyelerini kendinizden uzaklaştırabilirsiniz.
  • Kendinizi sevdiklerinizden soyutlayarak yalnızlığa sürüklenebilir, sevdiklerinizin de kendilerini dışlanmış hissetmelerine yol açabilirsiniz.
  • Sürekli olarak kaygı duygusu ve strese maruz kalabilir, bunlara bağlı olarak da depresyon, uyku ve kaygı bozuklukları gibi farklı psikolojik sorunlarla karşılaşabilirsiniz.
  • Kariyerinizde sorunlar yaşayabilir, korkular ve kaçınma davranışları sebebiyle motivasyon eksikliği, odaklanma problemleri ile karşı karşıya kalabilirsiniz.
  • Alkol ve madde bağımlılığı gibi hayatı derinden etkileyen sorunlar yaşayabilirsiniz.
  • Kendinize ya da başkalarına zarar verme düşünceleri ile karşı karşıya kalabilirsiniz.

Travma Sonrası İyileşmeyi Destekleyebilecek Faktörler Nelerdir?

Bir uzmanla TSSB üzerine çalışarak yaşadığınız travmatik olay ya da olayların hayatınızdaki etkilerini minimuma indirebilirisiniz. Bunun yanında:

  • Arkadaşlarınızdan ve ailenizden destek alabilirsiniz.
  • Benzer olayları yaşayan kişilerin bir araya geldiği destek gruplarına katılabilirsiniz.
  • Stres ve kaygı ile baş etmek için farklı stratejiler deneyebilirsiniz.
  • Kendini daha yakında tanımak ve iyi hissetmenize yardımcı olacak nüansları keşfetmek için mindfulness pratiklerini deneyebilirsiniz.

Ancak, yukarıda da belirttiğimiz gibi, böyle bir durumda hem tanı hem teşhis için bir uzmana danışmak en kritik nokta. İhtiyacınız olan psikolojik destek için Heltia uygulamasını indirebilir, yetkin uzmanlarla görüşebilir, travmalarınızdan iyileşme sürecinize başlayabilirsiniz.

Bu yazımızı beğendiyseniz, “Mutluluğa Giden Yol: Mutluluk Nedir?” ve “Çocuklarda Sorumluluk Bilinci Oluşturmak” adlı blog içeriklerimize de göz atabilirsiniz.

Sayfa içeriği yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka bir uzmana başvurunuz.

Kaynaklar:

American Psychiatric Association (APA)

Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, Fifth Edition (DSM-5)

Yayınlanma tarihi: 31 Aralık 2023Güncellenme tarihi: 23 Mayıs 2024
blog-banner-app-ekran
İhtiyaçlarınıza uygun uzmanla eşleşin, hemen randevu ayarlayın.
blog-banner-app-yonlendirme-butonu
Psikolojik Rahatsızlıklar hakkında yazılar