Söz konusu sevdiğimiz kişiler olduğunda bu kişilerin başına bir şey gelme ihtimali, günlük hayatta karşılaşabilecekleri olası tehlikeler çoğunlukla bizi kaygılandırır. Yaşamın içindeki belirsizlikleri düşündüğümüzde bu durum bir yanıyla oldukça normal. Ancak aşırıya vardığı durumlarda veya gelişim düzeyine uygun yaşanmadığında, yani yaşla birlikte azalmadığında, ayrılma anksiyetesinin varlığından bahsedebiliriz.
Bu yazıda yetişkinlerin yaşadığı ayrılma anksiyetesini ve ayrılık sonrası anksiyeteyi konu aldık, "Ayrılma anksiyetesi nasıl geçer?" sorusunu cevapladık.
Yetişkin Ayrılma Anksiyetesi Nedir?
Ayrılma anksiyetesi, en genel tanımıyla sevdiğimiz ve duygusal açıdan bağlı olduğumuz kişilerden uzak veya ayrı kalmamıza yönelik yaşadığımız yoğun korku ve kaygıdır. Ayrılma anksiyetesi denildiğinde, bu bize genellikle duygusal sıkıntı içinde olan ve ebeveynine sıkı sıkı tutunan, onu bırakmak istemeyen ağlayan huzursuz bir çocuğun görüntüsünü çağrıştırır. Özellikle okul çağındaki küçük çocuklar bu durumun güzel bir örneği olabilir. Bu çağrışım yanlış olmamakla birlikte bir bakıma biraz eksiktir.
Aslında ayrılma anksiyetesinin ilk başta yalnızca bebeklik ve çocukluk döneminde görüldüğüne dair yaygın bir kanı yer alırken, daha sonraları ayrılma anksiyetesinin yetişkinler tarafından da yaşanabileceğini anlaşılmış, böylece yetişkin ayrılma anksiyetesi kavramı ortaya çıkmıştır.
- Yetişkinlerin yaşadığı ayrılma anksiyetesi, çocukluk döneminde yaşadıkları ayrılma anksiyetesinin bir uzantısı olarak görülebilir. Bunun yanında ayrılma anksiyetesi belirtileri ilk kez yetişkinlik döneminde de ortaya çıkabilir. Çocuklukta görülen ayrılma anksiyetesinde çocuk genelde anne babası veya bakım verenlerine yönelik bir kaygı yaşarken; yetişkinler bağlanma figürlerinin yanında çocukları, eşleri veya romantik partnerleri hakkında kaygılanabilirler.
- Yetişkin ayrılma anksiyetesinde duygusal açıdan bağlı olunan kişilerin başına bir şey gelme olasılığına yönelik ya da evden uzakta olmaya dair bir kaygı vardır. Dolayısıyla yetişkinler, bu kişilerle yakın temasta kalma ihtiyacı hissederler. Yaşanan kaygıyı giderebilmek adına çocuklar ağlama, tutunma gibi net davranışlar gösterirken, yetişkinler daha farklı şekilde üstü örtülü yöntemler kullanırlar.
Yetişkinlerin geliştirdiği bu yöntemler neler olabilir ve yetişkinlikte görülen ayrılma anksiyetesinin belirtileri nelerdir, bunlara bir göz atalım:
Yetişkinlerde Ayrılma Anksiyetesi Belirtileri Nelerdir?
Yetişlin ayrılık anksiyetesi yaşayan bireyler genel olarak:
- İşe gitmek üzere evden ayrılmayı geciktirebilirler.
- Evden uzun ya da kısa süreler ayrı kaldıklarında (örneğin seyahat) yoğun sıkıntı hissedebilirler.
- Aile üyeleriyle iletişimi sürdürmek için sebepler yaratabilirler.
- Sevdiklerinin güvende olduğundan emin olmak amacıyla gün içinde sıklıkla telefon görüşmeleri yapabilir, mesaj atabilirler. Bunun mümkün olmadığı durumlarda ise yoğun bir korku duyabilirler.
- Devam eden romantik ilişkilerinin durumu hakkında sorular sorabilirler ve bu yolla ilişkide kendilerini güvence altına almayı isteyebilirler.
- Sevilen kişiden ayrı kaldıklarında, onun başına kötü bir şey geleceği düşüncesine yoğunlaşarak, zihinlerinde kötü senaryolar üretebilirler ve bu düşüncenin yarattığı kaygıyı yönetmekte zorlanabilirler.
- Tüm bu durumlar konsantrasyon problemlerine sebep olabilir ve kişiler işlevselliklerini kaybedebilirler.
Yetişkinlerde Ayrılma Anksiyetesinin Görülme Oranı Nedir?
Yetişkin Ayrılma Anksiyetesi Bozukluğunun hayat boyu görülme oranı %6.6 iken, çocukluk döneminde yaşanan ayrılma anksiyetesi bozukluğunun yaygınlığı %4.1 olarak belirlenmiştir. Bu oranlara bakarak yetişkin ayrılık anksiyetesinin aslında çocukluk döneminde yaşanan ayrılma anksiyetesinden daha sık görüldüğünü söyleyebiliriz.
Yetişkinler Ayrılma Anksiyetesi Neden Olur, Nasıl Ortaya Çıkar?
Diğer psikolojik belirtilerde olduğu gibi yetişkin ayrılık anksiyetesinin ortaya çıkışında da bazı faktörler söz konusu ve bu faktörleri inceleyen araştırmalar mevcut. Yetişkin ayrılma anksiyetesinin ortaya çıkışındaki risk faktörleri şöyle sıralanabilir:
- Çocukluk Öyküsü: Yetişkin ayrılma anksiyetesinin oluşumunda en başta gelen risk faktörlerden biri çocukluk öyküsüdür. Yani çocukluk döneminde görülen ayrılma anksiyetesinin varlığının, yetişkinlikte yaşanan ayrılma anksiyetesinin ortaya çıkmasında büyük etkiye sahip olduğu söylenebilir.
- Aile Öyküsü: Çocukluk öyküsünün yanı sıra yine yetişkinlik döneminde ayrılma anksiyetesinden yakınan bir kişinin ailesinde ayrılma anksiyetesi yaşayan bir ebeveynin olması çok olasıdır. Yani ayrılma anksiyetesinin ailevi bir temele dayandığını söylemek mümkündür.
- Ebeveynlik Tarzları: Bazı ebeveynlik tarzları da risk faktörleri arasındadır. Örneğin çok koruyucu, aşırı müdahaleci veya evhamlı bir ebeveynin varlığı yetişkin ayrılma anksiyetesinin ortaya çıkmasına katkıda bulunabilir.
- Travmatik Olaylar: Yetişkin ayrılma anksiyetesi belirtileri gösteren kişiler, yaşamın herhangi bir döneminde travmatik yaşantılara maruz kalmış olabilirler. Örneğin çok sevdiğimiz birinin hastalık sürecine tanık olmak ya da aniden kaybetmek, yetişkinlikte yaşanan ayrılma anksiyetesini tetikleyecek bir durum olarak karşımıza çıkabilir.
Yetişkin Ayrılık Anksiyetesi Nasıl Geçer?
Bu noktada "Yetişkinlerde ayrılık anksiyetesi tedavisi nasıl sağlanır?" diye düşünüyor olabilirsiniz. Tıpkı diğer kaygı türlerinde olduğu gibi yetişkin ayrılma anksiyetesiyle de başa çıkılabilir ve yaklaşımlar bir bakıma benzerdir:
- Yetişkin ayrılma anksiyetesinde ayrılmaya yönelik yoğun sıkıntı veren düşünceler mevcut olabilir. Bilişsel Davranışçı Terapi olumsuz düşünceler üzerine çalışılan bir ekol olduğu için bu terapi türü tercih edilebilir.
- Olumsuz düşüncelerin yanı sıra ayrılma ile ilgili kaygılar kişide yoğun duygulara sebep olur. Diyalektik Davranış Terapisi zor duygularla baş etmede kullanılan bir yöntem olduğu için bu ekolden yararlanılabilir.
- Aile üyelerinin de isteği olursa, bu kişiler ile gerçekleştirilecek aile terapisi yetişkin ayrılık anksiyetesi ile baş etmede başka bir yöntem olabilir.
- Ayrılma anksiyetesinden yakınan diğer bireylerin de bulunduğu bir grup terapisi, kişiye anlaşıldığını daha çok hissettirerek destek sağlayan başka bir terapi türü olabilir.
Son olarak, yukarıda sayılan terapi türleri, uzman hekim tarafından reçete edilen ilaçlarla desteklenirse, ayrılma anksiyetesi belirtileri gösteren ve bu durumdan olumsuz etkilenen kişiler büyük ölçüde fayda görebilir. Bunun için Heltia uygulamasını indirebilir, online terapi yoluyla ayrılık anksiyetesi dahil tüm konularda mental sağlık desteği alabilirsiniz.
Bu makaledeki bilgileri faydalı bulduysanız “Sosyal Kaygı Bozukluğunda Olumsuz İçsel Yaşantılar” ve “Uyum Bozukluğu Nedir?” yazılarımız da ilginizi çekebilir.
Sayfa içeriği yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka bir uzmana başvurunuz.