Şema terapi Jeffrey Young ve çalışma arkadaşları tarafından geliştirilmiş olan bir tür bütünleyici terapi yaklaşımıdır. Bilişsel Davranışçı Terapi, Duygu Odaklı Terapi, Psikanaliz gibi farklı yaklaşımların bir araya geldiği yeni nesil bir terapi türüdür. Genellikle diğer terapi türlerinin yetersiz kalabildiği kronik sorunlar ve kişilik bozukluklarında uygulanır.
Jeffrey Young şema terapi için şemalar ve modlar tanımlar. Biz de yaklaşımı daha iyi anlamak için öncelikle bu iki kavramın ne olduğuna bakalım:
Şema Nedir?
Birçok uzman, psikolojik sorunların temelinde çocukluk yıllarında yaşananların olduğunu düşünür. Çocukluk ve ergenlik dönemindeki travmatik yaşantılar, yükler ya da eksiklikler yetişkin yaşamda ortaya çıkacak ruhsal sorunların temellerini oluşturabilir.
İşte şema da çocukluk döneminde, insanlara yaşananları anlamlandırma konusunda yardımcı olan bilişsel kalıplar olarak tanımlanabilir. Bir tür kısayol olarak da görülebilen şemalar bizi; olayları ve duyguları, her detayını düşünmeden, sınıflandırmaya yönlendirir. Bu sınıflandırmaya göre de durum karşısında aksiyon alabiliriz. Farkında olmasak da biz şema kalıbının doğru olduğunu düşünür ve ona göre davranırız. Ama aslında her zaman doğru olması gerekmez.
Şema terapide genellikle çocukluk yıllarında yeterli seviyede karşılanmayan duygusal ihtiyaçların geliştirdiği erken dönem uyumsuz şemalar olarak da adlandırılan düşünce kalıpları üzerine çalışılır. Tabii şemaların mutlaka çocukluk döneminde oluşması gerekmez. İlerleyen dönemlerdeki travmatik yaşantılar da uyumsuz şemaların oluşmasına yol açabilir.
Şema Terapide Etkili Olan Faktörler
Çocuklukta ortaya çıkan erken dönem uyumsuz şemaların gelişiminde 3 ana faktörün etkili olduğu düşünülür. Bunlar:
- Çekirdek duygusal ihtiyaçların karşılanmaması: Çocuğun özerklik, olumlu kimlik algısı, güven duygusu, başkalarına güvenli bağlanma, özdenetim, duyguları ifade etme özgürlüğü gibi temel duygusal ihtiyaçlarının karşılanmaması olarak tanımlanır.
- Erken dönem yaşam deneyimleri: Yetişkinlik döneminde belirgin olan şemaların, çocukluk döneminde yani erken dönemde yaşananların bir yansıması olduğu düşünülür. Bu tecrübeler; çocuğun ebeveynleri tarafından duygusal ihtiyaçlarının karşılanmaması, travmatik yaşantılar ve örselenme, aşırı korumacı ya da sınır koymayan ebeveynlerin davranışları ve çocukların ebeveynlerinin bazı davranış, duygu ve tutumlarını içselleştirmesi olabilir.
- Duygusal mizaç: Çocuğun yaşadıklarının yanında mizacı da şema oluşmasında, şekillenmesinde etkili olabilir. Çocuğun mizacının bir parçası olan davranışlar zamanla kalıcı bir hal alabilir. Ayrıca mizaç aynı olayları yaşayan farklı çocukların, değişik tepkiler ve savunma mekanizmaları oluşturmasında da etkilidir.
Şema Terapi Şemaları Nelerdir?
Jeffrey Young ve ekibi erken dönem uyumsuz şemaları toplam 18 adet şeklinde sınıflandırır. Bu 18 şema 5 alan altında toplanır. Aslında şemaları keskin çizgiler ile ayırmak çok kolay değildir ve genellikle bir kişide birden fazla uyumsuz şema görülür.
Bahsedilen 5 şema terapi şema alanlarını şöyle sıralayabiliriz:
- Kopukluk ve reddedilme alanı
- Zedelenmiş özerlik alanı
- Zedelenmiş sınırlar alanı
- Başkalarına yönelimlilik alanı
- Aşırı duyarlılık ve bastırılmışlık alanı
Şimdi bu şema terapi alanlarını tek tek inceleyelim ve bu gruplara dahil olan şemalara bakalım.
1. Kopukluk ve Reddedilme Alanı
Bu alan kişinin sağlıklı ilişkiler kurmasını zorlaştıran 5 şema içerir. Kişiler başkalarıyla güvene dayalı, tatmin edici ilişkiler kuramayacaklarına inanırlar.
- Terk edilme / istikrarsızlık şeması: İnsanların er ya da geç kendilerini terk edeceklerini düşünürler. Buradaki terk etme şekli karşı tarafın isteği dışında da oluşabilir. Örneğin, bir kaza sebebiyle kayıp da bu şemanın temelindeki ayrılığa sebep olabilir.
- Güvensizlik / suistimal edilme şeması: Birilerinin kendisini aldatacağına, suistimal edeceğine, kandıracağına inanırlar. Buna bağlı olarak da insanlara karşı kuşkucu tavırlar görülür.
- Duygusal yoksunluk şeması: Duygusal ihtiyaçların karşılanamayacağına inanırlar. Bu şemada insanlar sevdiklerinin onlarla yeteri kadar ilgilenmeyeceğini, sevmeyeceklerini, ihtiyaç duyduğunda yanında olmayacaklarını düşünürler.
- Sosyal izolasyon / yabancılaşma şeması: Kendini toplumdan ve sosyal gruplardan uzak görür, bir grubun parçası olamazlar. Bu şemada insanlar kendini soyutlanmış ve yalnız hissederler.
- Kusurluluk / utanç şeması: Sorunun ve kusurun kendilerinde olduğunu düşünürler. Kusurlarından dolayı toplum içerisinde kötü hissedebilirler. Kusur olarak gördükleri şey olumsuz bir huy ya da fiziksel bir durum olabilir.
2. Zedelenmiş Özerlik Alanı
Bu alanda kişinin kendini yetersiz gördüğü, başkalarına bağımlı olduğu, kendine ait bir kimlik oluşturamadığı 4 şema bulunur.
- Dayanıksızlık şeması: Sık sık felaket senaryoları üreterek başlarına bir şey gelmesinden kaygılanırlar. Her zaman bir şey olabileceğini düşünerek tetikte davranırlar.
- Yapışıklık şeması: Bir başkasına aşırı düzeyde bağımlı olunan bir şemadır. Bireysel olarak hareket edemezler, sürekli bir başkasının desteğine ihtiyaç duyarlar.
- Bağımlılık / yetersizlik şeması: Tek başlarına hayatlarını sürdürmekte zorlanabilirler. En ufak kararları bile kendileri veremeyebilirler ve başkalarından yardım almadan ilerleyemezler. Yalnız başınayken çaresiz hissedebilirler.
- Başarısızlık şeması: Hiçbir zaman başarılı olmayacaklarını düşünürler.
3. Zedelenmiş Sınırlar Alanı
Bu alanda 2 şema bulunur. Bu şemalar genellikle sınır koymayı bilmeyen, disiplin sorunları olan, fazla müsamaha gösteren, kontrolsüzce serbest bırakan ebeveynlerle büyüyen kişilerde görülür.
- Yetersiz öz denetim şeması: Sorumluluk almaktan, görevlerini yerine getirmeye çalışmaktan kaçınırlar. Bir sorun ile yüzleşmek ve bu konuyla ilgili çözüm üretmek, hedefler koymak ve bu hedeflere ulaşabilmek için emek harcamak gibi çabaları yoktur.
- Büyüklenmecilik / haklılık şeması: Diğer insanlardan kendilerini üstün görürler ve her zaman haklı olduklarını düşünürler. Haksız oldukları durumlarda bile aksini iddia ederler. Başlarının haklarına saygı duymaz ve empati yapamazlar. Çevrelerindeki herkesle rekabet halindedirler.
4. Başkalarına Yönelimlilik Alanı
Bu alanda insanın başkalarının duygusal ihtiyaçlarını karşılamaya aşırı önem verdiğini gösteren 3 şema yer alır. Kendi duygularını ifade etmekte zorlansalar da başkalarının ne düşündüğüne ve hissettiğine çok önem verirler. Genelde sevginin bir koşula bağlı olarak gösterilmesi nedeniyle gelişir.
- Boyun eğicilik şeması: Hayatlarının denetimini, kontrolünü bir başkasına verirler. Aksi halde terk edileceklerinden ve sevilmeyeceklerinden korkarlar. Başkalarının ihtiyaçlarını kendilerininkinden daha önemli görürler.
- Kendini feda şeması: Bencil biri olma, başkalarına yük olma çekincesi ile hareket ederler. Başkalarının ihtiyaçlarına fazla önem verirler ve karşılamak için aşırı çaba sarf ederler. Başkaları için kendilerinden, kendi ihtiyaçlarından fedakarlık yaparlar.
- Onay arayıcılık şeması: Diğer insanların ne düşündüğüne aşırı önem verirler. Sürekli onaylanmaya, takdir edilmeye ihtiyaç duyarlar. Bu onayı alabilmek için kararlarını verirken diğerlerinin ne düşüneceğini düşünerek hareket ederler.
5. Aşırı Duyarlılık ve Bastırılmışlık Alanı
Bu alanda genelde aşırı baskıcı, katı, talepkar ve mükemmeliyetçi bir ailede yetişen kişilerde ortaya çıkan 4 şema yer alır. Yanlış yapmaktan, hatadan aşırı kaçınılan; duygu ve düşünceleri dile getirmektense içselleştirilmiş katı kurallara uyulan ve sürekli olarak beklentileri karşılamak zorunda hissedilen şemalardır.
- Olumsuzluk / karamsarlık şeması: Sürekli olarak her şeyin kötüye gideceğini düşünüp kaygı duyarlar. Olayların ve durumların hep olumsuz yönlerine odaklanırlar. Sürekli endişeli hissederler ve genellikle olumsuzlukları çabuk kabul eden kaderci bir yapıları vardır.
- Ketleme / duyguları bastırma şeması: Bir şeyleri yanlış yapıp eleştiri almaktan, başkalarına kötü görünmekten ya da kabul görmemekten çekindikleri için duygu ve davranışlarını baskılarlar. Duygularını kontrol etmek ve geri plana atmak için sürekli olarak, aşırı çaba sarf ederler.
- Yüksek standartlar / aşırı eleştiri şeması: Yaptıkları her şeyi aşırı mükemmeliyetçi bir bakış açısıyla ele alırlar, bu nedenle tatmin olamazlar. Her zaman çok daha iyisi olduğunu düşünürler, kendi belirledikleri standartlar sürekli yükseldiği için bir türlü ulaşamazlar. Bu süreçte durup dinlenmek, eğlenmek için zaman ayırmazlar ve kendilerini katı bir şekilde eleştirirler.
- Cezalandırıcılık şeması: Hata ve yanlışları göz ardı edemezler. Böyle bir durumda cezalandırma yöntemini uygularlar. Hatayı yapanın kim olduğunun bir önemi ise yoktur. Kendilerini ya da başkalarını cezalandırabilirler.
Mod Nedir, Şema Terapi Modları Nelerdir?
Mod, içinde bulunulan ruh halini tanımlamak için kullanılan bir kavram. Aslında burada da günlük hayattaki anlamına paralel bir mana taşır. Şema terapide mod, hem mevcut duygusal durumu hem onunla nasıl başa çıktığınızı gösterir. Şema modu, söz konusu şema ortaya çıktığında verilen tepki olarak da tanımlanabilir. İçinde bulunulan şema dolayısıyla mutsuz, öfkeli, üzgün, kırılgan bir mod oluşabilir.
Şema terapide modlar 4 temel başlıkta toplanmıştır:
- İşlevsiz çocuk modları: Kişinin yetişkin hayatında karşısına çıkan sorunları, çocukken geliştirdiği başa çıkma yöntemleri ile çözmeye çalışmasıdır. Çocuksu duygu ve davranışlarla karakterizedir. Bu çocuk modları da kendi içerisinde incinmiş, disiplinsiz, mutlu, kızgın olarak ayrılabilir.
- İşlevsiz ebeveyn modları: Kişinin dünyayı ve hayatını ebeveynlerinin eleştirel ve sert gözlerinden gördüğü mod olarak tanımlanabilir. Çocukken ebeveynleri tarafından yıkıcı bir şekilde eleştirilen çocuklar bunu içselleştirir ve bu bakış açısını her zaman içinde taşır.
- İşlevsiz başa çıkma modları: Şemanın ortaya çıktığı anda kendini gösteren, yaşanan olayla ya da stresle başa çıkma yöntemidir. En çok teslimiyet, kaçınma ve aşırı telafi modları gözlenir.
- Sağlıklı yetişkin modu: Şema terapi ile güçlendirilmesi amaçlanan, bir insanın yaşadıklarını ve karşısına çıkan zorlukları sağlıklı bir şekilde ele alabildiği moddur.
Şema ve Mod Terapinin Amacı Nedir?
Şemalar genellikle çocukluk döneminde gelişir ve değişime karşı da dirençlidir. Fakat yönetilmeyen uyumsuz şemalar zamanla olumsuz kalıplara sebep olabilir. Bir defa şema geliştirdiğinizde bu şema siz farkında olmadan duygu, düşünce ve davranışları olumsuz şekilde etkileyebilir. İşte şema terapinin ana amacı bu uyumsuz şemaları tanımak ve daha sağlıklı düşünce kalıpları ile değiştirebilmektir. Bu anlamda uygulamada şema terapinin ne tür faydalar sağlayabileceğini şöyle özetleyebiliriz:
- Duygusal ihtiyaçların önüne geçen, sağlıksız bir şekilde geliştirilen savunma mekanizmaları ve başa çıkma yöntemleri üzerine çalışmak.
- Uyumsuz, olumsuz şemalardan kaynaklanan olumsuz duygu ve davranış kalıplarını değiştirmek.
- Temel duygusal ihtiyaçları sağlıklı yollarla nasıl karşılayabileceğinizi öğrenmek.
- Belirli ihtiyaçlar karşılanamadığında hayal kırıklığı ve olumsuz sonuçlar ile sağlıklı bir şekilde başa çıkmayı öğrenmek.
- Güçlü ve sağlıklı bir yetişkin modu geliştirmek.
Tüm bunlar sayesinde iyi geliştirilmiş sağlıklı bir yetişkin modu, diğer modları düzenlemeye ve etkilerinin altında ezilmenizi engellemeye yardımcı olabilir. Aynı zamanda Heltia uygulamasını indirerek şema yöntemi dahil birçok alanda online terapi alabilir, iyileşme yolculuğunuza başlayabilirsiniz.
Bu makaledeki bilgileri faydalı bulduysanız “EMDR Nedir, Nasıl Yapılır ve Kimlere Uygulanır?” ve "10 Farklı Psikoterapi Yönteminden Sizin için En Uygun Olan Hangisi?" yazılarımız da ilginizi çekebilir.
Sayfa içeriği yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka bir uzmana başvurunuz.