Çalışanların ruh sağlığını ve esenliğini korumak, gün geçtikçe daha önemli bir hal alıyor. Ipsos’un 31 ülkeden yaklaşık 25.000 katılımcı ile yürüttüğü 2024 Dünya Ruh Sağlığı Günü Raporu’na göre, yakın zamanda günlük yaşantılarını olumsuz etkileyecek boyutta stres deneyimleyen kişilerin oranı %62’den fazla. Yaklaşık %40 oranında katılımcı ise bir veya birkaç kere yaşadıkları stresin boyutu sebebiyle bir süreliğine işe gidemediğini söylüyor. Üstelik bu kişilerin büyük bir çoğunluğu, hayatlarındaki stresin en büyük sebebinin iş hayatıyla bağlantılı olduğunu ifade ediyor.
Buna göre kurumların çalışanlarına mental sağlık desteği sunmak konusunda ciddi adımlar atması gerektiğini söylemek mümkün. Üstelik bu da tek başına yeterli değil: Ruhsal iyi oluş konusunda bireylerin yardım almaya teşvik edilmesi, kendilerine uygun bir yöntem belirleyerek doğru sürece başlamaları oldukça kritik bir önem taşıyor.
Biz de Heltia olarak kurulduğumuz zamandan beri bu durum hakkında farkındalık oluşturmak için çalışıyoruz. Özellikle de iş stresi, tükenmişlik gibi sebeplerle çalışan nüfusun büyük bir zorluk hissettiğinin farkında olarak ihtiyaçlarına göre, kişiselleştirilmiş bir süreç sunmaya çabalıyoruz.
Bu sebeple kullandığımız 4 bilimsel ölçüm metodunun detaylarını, bunları nasıl kullandığımızı ele almak istedik. (Ancak başlamadan şunu da özellikle belirtmek isteriz: Bu testler direkt olarak tanı koymak ve duygudurum bozukluklarının teşhisi için yeterli değil. Bilimsel yöntemler olmalarına rağmen sonuçlar hakkında çıkarım için uzman görüşüne başvurulması önem taşıyor.)
Heltia’nın Bilimsel Ölçüm Metodları
1. WHO-5 İyilik Durumu Endeksi
Dünya Sağlık Örgütü tarafından hazırlanan, 5 maddelik Dünya Sağlık Örgütü İyi Oluş İndeksi (WHO-5), öznel değerlendirme yapan ve dünya çapında en yaygın kullanılan ölçeklerden biri. Bazı kaynaklarda “DSÖ-5 İyilik Hali Endeksi” olarak da isimlendirilebiliyor.
WHO-5, geçtiğimiz 2 hafta hakkında 1-6 arasında puanlanan sorular soruyor. Böylelikle bireyin yakın zamandaki psikolojik iyi oluşu ile ilgili genel bir öz değerlendirme yapmasına, olası problemlere işaret edebilmesine olanak tanıyor. Yani geçerli ve güvenilir bir araç olmasına rağmen derinlemesine bir ölçüm yapmayı hedeflemiyor, genel duygudurum tartımı için kullanılıyor.
2. GAD-7 Ölçeği
Genel veya yaygın anksiyete bozukluğu, Amerikan Psikiyatri Birliği (DSM-V) tarafından “en az 6 ay boyunca hemen hemen her gün ortaya çıkan birçok olay ya da etkinlik hakkında aşırı anksiyete ve gerginlik duyma, kişinin üzüntüsünü kontrol etmeyi güç bulması ve bunlara ek olarak huzursuzluk, kolay yorulma, zihinsel yoğunlaşma güçlüğü, irritabilite, kas gerginliği, uyku bozuklukları gibi bulguların eşlik edebildiği bir bozukluk” olarak tanımlanıyor. Farklı fiziksel belirtilere de yol açabiliyor, çeşitli ruh sağlığı bozuklukları ile bir arada gözlemlenebiliyor.
GAD-7 ölçeği (“General Anxiety Disorder-7”, yani “Genel Anksiyete Bozukluğu-7”) Spitzer ve arkadaşları tarafından DSM-IV-TR ölçütlerine göre geliştirilen; yaygın anksiyete bozukluğunu değerlendiren kısa, öz değerlendirme ile doldurulan bir ölçek. 0-21 puan arasında bir derecelendirme ile hafif, orta ve ciddi anksiyete belirtilerini değerlendiriyor.
3. PHQ-9 Testi
Majör depresif bozukluk veya klinik depresyon olarak da bilinen depresyon, yaygın ve ciddi bir duygudurum bozukluğu. Depresyon semptomlarına sahip olan bireyler, sürekli üzüntü ve umutsuzluk duyguları yaşayabiliyor ve bir zamanlar zevk aldıkları faaliyetlere olan ilgilerini kaybedebiliyor. Bu da bireyin yaşantısı ve iyi oluşu üzerinde ciddi olumsuzluklar yaratabiliyor.
9 maddelik PHQ-9 (“Patient Health Questionnaire-9”) ölçeği, DSM-IV ölçütleri doğrultusunda depresyonun tanımlanan semptomlarının sıklığını ve derecesini anlamak için kullanılıyor. Böylelikle bireyin depresif belirti ve bozukluklara yatkınlığı, bunların etkisi hakkında bir ölçüm yapılabiliyor.
4. DASS-21 Puanlaması
21 maddelik DASS-21 ölçeği depresyon (7 madde), kaygı (7 madde) ve stres (7 madde) olmak üzere 3 alt ölçekten oluşan; hem klinik ortamlarda hem de araştırmalarda dünya genelinde yaygın olarak kullanılan bir değerlendirme aracı. Böylelikle en yaygın duygudurum problemleri üzerine bir ölçüm yapmak hedefleniyor.
Heltia’da bu ölçeğin yalnızca 7 maddelik stres alt ölçeği, bireyin stres seviyesini belirlemek amacıyla kullanılıyor.
Heltia Bu Ölçekleri Nasıl Kullanıyor?
Yeni nesil, dijital bir çalışan destek platformu olan Heltia, kullanıcılarına tamamen kişiselleştirilmiş bir sağlık desteği sunuyor. Psikolog, diyetisyen, fizyoterapist dahil 500’den fazla uzmanla çevrimiçi görüşmeler gerçekleştirmenin yanı sıra kişiselleştirilmiş içerik önerileri, düzenli check-uplar ile süreç takibi yapmak, şirket içi aktiviteler ve eğitim gibi destek çözümleri ile bütünsel ve önleyici sağlık konusunda yenilikçi bir adım atıyor.
Yukarıda ele aldığımız ölçekler:
- Heltia’nın sunduğu kişiselleştirilmiş sağlık süreci içerisinde kullanıcıların duygudurum ve psikolojik iyi oluşunu ölçmeyi sağlıyor. Bu da tamamen bilimsel temellere dayandırılmış değerlendirmeler yapmaya olanak tanıyor.
- Düzenli check-uplar sırasında sürecin gelişimi takip edilebiliyor, kullanıcının istek ve ihtiyaçlarına göre kişiselleştirilen plan yeniden düzenlenebiliyor.
- Çalışanlarına Heltia ile sağlık desteği sunan şirketler, çalışanlarının iyi oluşu hakkında bilimsel verileri gözlemleyebiliyor. Demografik kırımlar içeren anonim raporlar ile stres, kaygı, depresyon, anksiyete alanlarında şirket skoru ve riskleri tespit edilebiliyor, kurumsal olarak atılabilecek adımlara daha bilinçli bir şekilde yaklaşılıyor.
Siz de çalışanların iyi oluşlarını ve kurum içerisindeki performansı iyileştirmek için Heltia ile iletişime geçebilir, çalışanlarınıza bilimsel ve dijital sağlık çözümleri ile kapsamlı bir destek sunabilirsiniz.
