İnsan vücudunu bir şehir olarak düşünün, içinde barındırdığı tüm hücreler de birer insan olsun. Bağışıklık sistemimiz bu şehri çevreleyen kale ve surlarla aynı görevi yapar: Vücudumuzu dış etmenlere karşı savunur, yani çeşitli hastalıklardan korur.
Bağışıklık sistemimizi desteklemek için attığımız her adım bu kaleyi güçlendirir, şehrin duvarlarını kalınlaştırır. Bunun için en önemli adımlar arasında düzenli egzersiz yapmak ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları korumak geliyor.
Bazı besinler, bu savunma sistemini zayıflatarak enfeksiyonlara yakalanma riskini artırabilir. Heltia diyetisyeni Zeliha Temel’in katkılarıyla hazırladığımız bu yazıda bağışıklık sistemi sağlığını olumsuz etkileyebilen bu besinleri detaylıca açıkladık, sağlıklı alternatifler sunduk ve birkaç bağışıklık sistemi güçlendirme odaklı tarif örneği verdik.
Bağışıklık Sistemi Sağlığını Olumsuz Etkileyen Besinler Nelerdir?
Bağışıklık sisteminin çalışmasını yavaşlatan veya azaltan besinlere örnek olarak şunları verebiliriz:
1. Şeker
Şeker, özellikle eklenmiş şekerler, bağışıklığımızı olumsuz etkileyen en büyük etmenlerden biri. Birçok araştırma şeker tüketiminin bağışıklık sistemini baskılayabildiğini gösteriyor. Vücuttaki inflamasayonu artırarak ve sindirim sisteminin işleyişini etkileyip enfeksiyonlara daha açık hale getirerek, özellikle diyabet olan bireyler için tüketimi oldukça tehlikeli olabilen bir madde.
Şeker tüketimini sınırlamak, birçok rahatsızlığı önleyebildiği gibi bağışıklık sistemi sağlığını korumaya da yardımcı olur.
2. Tuz
Tuz da benzer bir şekilde inflamasyonu tetikleyebiliyor, aynı zamanda da inflamasyonla savaşan bağışıklık ögelerini baskılayabiliyor. Yüksek miktarda tuz içeren bir beslenme düzeni, inflamatuar ve otoimmün hastalıklara karşı savunmasız kalmamızı sağlar.
3. Sağlıksız Yağlar
Özellikle omega-6 denilen bu sağlıksız yağlar, bağışıklığımızı oldukça fazla etkileyen bir besin ögesi. Bu sebeple hazır yiyecekler, fast-food, kızartmalar gibi besinler düzenli tüketildiğinde sağlıksız kilo alımına ve bağışıklık sistemi zayıflamasına neden olabilir.
Bunlar arasında özellikle paketli hazır yiyecekler, yüksek miktarda doymuş yağ, tuz ve şeker içerdikleri için bağışıklık sistemimizi kötü etkiler.
4. İşlenmiş Gıdalar
Aynı fast-food gibi, işlenmiş gıdalar genellikle aşırı miktarda şeker, tuz ve doymuş yağ içerir. Barındırdıkları katkı maddeleri de bağışıklık sistemi hücrelerinin çalışmasını engelleyebilir.
Bu işlenmiş gıdalar arasında en büyük gruplardan biri rafine tahıllar. Beyaz un, pirinç gibi bu gıdalar “rafine karbonhidratlar” dediğimiz gruba giriyor, yani doğada bulunmayan şeker ve nişasta ürünlerinden oluşuyorlar. Rafinasyon işlemi bu tahılların besin değerlerini azalttığı için beslenme düzeninde dengesizlik ve kilo kontrolünde problemler yaratabilir. Ayrıca kana daha hızlı karıştıkları için kan şekeri dalgalanmalarına da yol açabilirler.
Verebileceğimiz bir diğer örnek de işlenmiş et ürünleri. Salam, sosis, pastırma gibi uzun dayanması hedeflenen etler tuz, nitrit ve kimyasal katkı maddeleri ile işlenir. Bunların aşırı tüketimi bağışıklık sistemini kötü etkilediği gibi birçok hastalığın riskini de artırabiliyor.
5. Alkol
Vücuttaki tüm hücreler fonksiyonlarını su yardımıyla meydana getirir. Alkol tüketimi dehidrasyona, yani vücuttaki su seviyesinin düşmesine sebep olduğu için başta bağışıklık sistemi hücreleri olmak üzere tüm vücut fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir. Organlarda yol açabildiği bozulmalar ve sebep olabildiği hastalıklar da cabası.
6. Kırmızı Et
Kırmızı etler protein başta olmak üzere birçok önemli besin maddesi sağlasa da, aynı zamanda yüksek miktarda doymuş yağ ve kolesterol içerir. Bağışıklığı zayıflatmakta önemli bir rol oynayan doymuş yağ, inflamasyona da sebep olur. Ayrıca kırmızı etler aşırı miktarda tüketildiğinde çeşitli kalp-damar hastalıkları, diyabet ve bazı kanser türleri gibi sağlık sorunlarının riskini artırabilir.
Bağışıklık Sistemine Faydalı Besinler Nelerdir?
Bağışıklık sistemi ile sağlıklı beslenme arasındaki ilişki oldukça kuvvetli. Bağışıklığı destekleyen besinler tüketmek vücudun direncini artırmak, hücrelerin yenilenmesini desteklemek gibi önemli görevler yaparak bütünsel sağlığımızı korumamıza yardımcı olur.
“Peki, bu bağışıklık destekleyici gıdalar neler?” diyorsanız, sizin için burada örneklendirdik:
1. C Vitamini
Bu vitamin, enfeksiyonlara karşı vücudun savaşmasına yardımcı olan antioksidan özelliklere sahiptir. Yeterli miktarda C vitamini almak, sağlıklı bir bağışıklık sistemi için önemlidir. Bu nedenle, turunçgiller, kırmızı biber, domates ve diğer C vitamini kaynaklarından beslenmek önemlidir.
2. A Vitamini
Ayrıştırılması zor olan bakterilerin, virüslerin ve diğer enfeksiyonların vücuda girmesini önleyebilen A vitamini, enfeksiyonlarla savaşmada en etkili vitaminlerden biridir. Bunun yanı sıra, A vitamini eksikliği, bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve enfeksiyonlara karşı savunmasız hale gelmesine neden olabilir. Havuç, tatlı patates, ıspanak ve kabak gibi sebzeler ile balık, yumurta ve süt ürünleri A vitamini kaynaklarıdır.
3. D vitamini
Hücre yenilenmesi ve hücre üretimini desteklemede önemli görevler yapar. Yani bağışıklık sisteminde rol alan hücrelerin miktarını artırabilir, böylelikle bağışıklığımızı güçlendirebilir ve hastalıklarla savaşmayı kolaylaştırabilir. D vitamini en fazla miktarda kontrollü güneşe çıkarak ve takviye besinler aracılığıyla temin edilebilir.
4. Demir, Çinko, Selenyum gibi Mineraller
Vücudun savunmasını güçlendirmekte büyük rol oynayan bu mineraller, enfeksiyonlara karşı savaşmada D vitaminini destekler. Deniz ürünleri, sebzeler ve kuruyemişler özellikle mineraller açısından zengindir.
Bu gıdaları beslenme düzeninize dahil etmek, bağışıklığınızı korumak açısından oldukça önemli. Kişiselleştirilmiş bir beslenme planı oluşturmak için Heltia uygulaması üzerinden online diyetisyen görüşmeleri yapabilir, bağışıklık sistemi sağlığınızı bir adım daha ileri taşıyabilirsiniz.
Bu makaledeki bilgileri faydalı bulduysanız “Sindirimi Kolaylaştıran Fermente Gıdalar ve Tarifler” ve “Cilt Sağlığı için Nasıl Beslenmeli?” yazılarımız da ilginizi çekebilir.
Sayfa içeriği yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka bir uzmana başvurunuz.