Antisosyal Kişilik Bozukluğu hem yaşayanı hem onunla etkileşimde olanları zorlayan bir rahatsızlık. Örneğin Joker filmindeki Joker gibi kötü karakterlerinin kurgusunda da ön plana çıkan antisosyal kişilik bozukluğu, özellikle yaşamın erken dönemlerinde yaşanan travmatik olaylara ve beyin yapısındaki birtakım değişikliklere bağlı olarak gelişebilir. Genellikle suç sayılan davranışların sergilendiği bu kişilik bozukluğu ileri düzeye ulaştığında kişinin hem kendisi hem çevresi için tehlike yaratabilir.
Peki, birinde antisosyal kişilik bozukluğu olduğunu anlamak mümkün müdür? Kendimizde ya da çevremizdeki birinde belirtilere rastladığımızda neler yapabiliriz? Zorlayıcı ve sabır gerektiren bir süreç ile kontrol altına alınması mümkün olan Antisosyal Kişilik Bozukluğu hakkında merak ettiklerinizi bu yazımızda bulabilirsiniz.
1. Antisosyal Kişilik Bozukluğu Nedir?
Antisosyal Kişilik Bozukluğu (ASKB); bir kişinin sorumsuz tavırlar, başkalarının haklarını manipüle etme, önemsememe, sömürme veya ihlal etme davranışları sergilediği bir ruhsal bozukluktur. Antisosyal Kişilik Bozukluğu DSM-5’e göre dramatik, B sınıfı kişilik bozukluğu kategorisindedir. Zorlu bir durumdur ve çoğu zaman kişinin sergilediği davranışlar suç tanımına girer. Antisosyal Kişilik Bozukluğu özellikleri ve önemli birkaç nokta şöyle sıralanabilir:
- Genellikle çocukluk veya erken ergenlikte başlar. Zamanla okuldan sosyal hayata, iş hayatından aile yaşamına kadar yayılan ve kendini tekrarlayan kriminal davranışlar görülür.
- Çocuklarda davranım bozukluğu Antisosyal Kişilik Bozukluğunun habercisi olabilir. Davranım bozukluğu; başkalarının haklarını ihlal etme, hayvan ve insanlara karşı saldırgan davranışlar sergileme, eşyalara zarar verme, kuralları düzenli olarak çiğneme şeklindeki davranış örüntüsüdür.
- Antisosyal Kişilik Bozukluğu olan biri tipik olarak manipülatif, aldatıcı ve sorumsuzdur. Sık sık yalan söyler, yalnızca kendisini düşünür. Madde ya da alkol bağımlısı olabilir.
- Diğer insanların duygularını umursamaz ve hareketlerinden pişmanlık duymaz. Bu açıdan, genellikle psikopat kişilik bozukluğu şeklinde yanlış anılan, psikopati ile aynı gibi görünebilir. Bazı uzmanlar iki durumun tek çerçevede incelenmesi gerektiğini söylese de çoğu kişi birbirinden farklı olduğunu savunur. Buna göre psikopati, ciddi bir Antisosyal Kişilik Bozukluğu formu olarak değerlendirilir.
- Her yaştan bireyde görülebilir fakat tanısı 18 yaşından önce konulamaz.
- Yapılan araştırmalar Antisosyal Kişilik Bozukluğunun erkeklerde daha çok görüldüğünü göstermektedir.
- Tüm kişilik bozuklukları gibi antisosyal bozukluk da geniş bir spektrumdadır. Yani kimi kişiler davranışlarını nispeten de olsa kontrol edebilir. Bazı kişiler oldukça başarılı ve saygın bir konuma gelebilir.
- İleri derecede Antisosyal Kişilik Bozukluğu ise uzun süreli cezalar içeren, çok ciddi sonuçları olan davranışlara yol açabilir.
- Antisosyal kişilik, narsisistik kişilikle birçok ortak özelliğe sahiptir. Bu açıdan bazen narsisistik kişiliğin bir türü olarak da değerlendirilmektedir.
- Antisosyal Kişilik Bozukluğu yaşam boyu olarak kabul edilse de, bazı insanlarda belirli semptomlar zamanla azalabilir.
2. Antisosyal Kişilik Bozukluğu Neden Olur?
Antisosyal Kişilik Bozukluğu nedenleri konusunda çok net çizgiler yoktur. Fakat yapılan birçok araştırmaya göre Antisosyal Kişilik Bozukluğu sebepleri şöyle özetlenebilir:
- Genetik: Birinci derecede yakınında ASKB olan birinin bozukluğu yaşaması ihtimalinin yüksek olduğunu gösteren birçok araştırma var. Özellikle genetik yatkınlığın çevresel faktörlerle birleştiği durumlarda bozukluğun spektrumu kötüleşebiliyor. Ayrıca genetik olarak alkolizm, sosyopati gibi farklı ruhsal rahatsızlıklar da Antisosyal Kişilik Bozukluğuna yatkınlık yaratabilir.
- Yetiştirilme tarzı ve çevresel faktörler: Birçok çalışmada, çocukluk dönemindeki istismarlar ve buna bağlı olarak gelişen travma durumu ASPD ile ilişkilendirilmiştir. İstismarcı, kuralların hiçe sayıldığı, şiddete başvurulan bir ailede büyüyen bir çocuk bu davranışları normalleştirebilir. Kendini savunma mekanizmaları zamanla Antisosyal Kişilik Bozukluğuna evirilebilir.
- Beyin fonksiyonlarındaki değişiklikler: Yaşanan bir kaza sonrası alınan beyin hasarı ya da anne karnında gelişim sırasında yaşanan değişimlerin ASPD’ye yol açabildiği görülmüştür. Özellikle beynin planlama ve yargılama merkezi olan rol frontal lobda olan farklılıklar bu soruna yol açabilir.
Bu ana sebeplerin yanında ASPD için ek risk faktörleri ise şöyledir:
- Çevre ve ailedeki ciddi ilişki veya evlilik sorunları,
- Sosyoekonomik durum
- Kalabalık bir ailede büyüme
- Kriminal baba figürü
- Anne, baba ya da kardeşlerde ruhsal sorunlar
- Çocuklukta Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu
3. Antisosyal Kişilik Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
Antisosyal Kişilik Bozukluğu ne demek, neden olur gibi sorulara yanıt verdikten sonra bu durumu tespit etmede önemli bir rol oynayan belirtileri incelemeye geçebiliriz. ASKB belirtileri olarak görülebilecek semptomlar şöyle sıralanabilir:
- Yalan söylemek ve insanları aldatmak
- Diğer insanların haklarını ihlal etmek
- Doğru yanlış kavramlarını umursamamak
- Kurallara uymamak ve kısıtlamaları hiçe saymak
- Başkalarına karşı duygusuz, saygısız ve alaycı olmak
- Diğer insanlardan üstün olduğunu düşünmek ve kibirli olmak
- Başkalarının duygu ve hareketlerini manipüle etmeye çalışmak
- Yasada suç olarak belirtilen şeyleri tekrar tekrar yapmak
- Herhangi bir davranışın sonucu düşünmemek ve getirebileceği tehlikeleri umursamamak
- Sorumsuz davranmak ve başkalarına zarar veren hareketlerin sonuçları için pişmanlık duymamak
- Sorunlar için başkalarını suçlamak
- Fiziksel saldırıya yol açabilecek sinirli davranışlar sergilemek
- Alkol ve madde bağımlılığı
4. Antisosyal Kişilik Bozukluğu DSM-5 Tanı Kriterleri Nelerdir?
Antisosyal Kişilik Bozukluğuna bağlı davranışlar genellikle çocukluk dönemlerinde başlar ama 18 yaşına kadar teşhis edilemez. 18 yaşından önce ise davranım bozuklukları teşhisi konabilir. DSM-5’göre ASPD tanısının konabilmesi için kişinin 15 yaşından önce başkalarının haklarını hiçe saymış ve kuralları çiğnemiş olması gerekir. Ayrıca tanı için bu davranış bozukluğunun şizofreni ya da bipolar bozukluk sebebiyle oluşmamış olması gerekir. Bunun yanında tanı kriterleri şöyledir:
- Yasalara uymama ve tekrarlı bir şekilde tutuklanma
- Yalan söylemeyi alışkanlık haline getirme, takma isim ve yalan hikayelerle insanları aldatma
- Dürtüsel, sonu düşünülmeyen davranışlar sergileme
- Saldırganlık ve sık sık kavgaya karışma
- Kendisinin ve başkalarının güvenliğini umursamama
- Sorumsuz davranışlar, üzerine düşen görevleri yerine getirmeme
- Yaptıklarından pişmanlık duymama
5. Antisosyal Kişilik Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?
Antisosyal Kişilik Bozukluğu tedavisi bir ruh sağlığı uzmanı desteği ile yürütülür. Çoğu zaman zorunlu tutulduğu için uygulanır. Bu kişilik bozukluğunu gösterip kendi isteğiyle tedavi olmak isteyen kişi sayısı oldukça azdır, çünkü bir noktada tedavi sorunun doğasına aykırıdır. Bu nedenle genellikle antisosyal kişilik bozukluğu olan kişiler suç işledikten sonra tedaviye başlar. Tedavi psikoterapi odaklıdır ve bu süreçte antisosyal kişilik bozukluğu ilaçları da kullanılabilir.
Antisosyal Kişilik Bozukluğu tedavi yöntemlerinde Bilişsel Davranışçı Terapi ön plana çıkar. Bu noktada alınan danışmanlık:
- Kişilerin empati ve içgörü kazanması için yardımcı olabilir.
- Sorumsuz ve manipülatif düşünce ve davranış kalıplarını değiştirme çalışmaları yapabilirler.
Grup ve aile terapisinin de dahil olabileceği bir tedavi sürecinin etkilerinin göstermesi uzun sürebilir. Bu kişiler sürekli terapisti kandırmaya çalışma eğilimde de olabilirler. Elbette, alanında uzman biri bu tür yönlendirmeleri keşfeder ve terapiye yön verir.
ASPD’li birine belli durumlar için ilaç da verilebilir. Duygudurum düzenleyici ilaçlar, antidepresanlar ve anksiyete ilaçları uzmanın uygun gördüğü şekilde tedaviye dahil edilebilir. Bunun için Heltia uygulamasını indirebilir, birçok konuda online terapi alarak iyileşme sürecinize başlayabilirsiniz.
Sizde ya da bir yakınınızda ASPD varsa, "Antisosyal Kişilik Bozukluğu Olanlara Nasıl Davranılmalı?" yazımızı incelemeniz de faydalı olabilir. Ayrıca "Sosyal Olmanın ve Sosyalleşmenin Faydaları" yazımıza da göz atabilirsiniz.
Sayfa içeriği yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka bir uzmana başvurunuz.