Erken dönem uyumsuz şemalar yetişkin bireyin hayatını birçok yönden olumsuz etkileyebilir. 18 farklı şema var. Şemaların en zorlayıcı olanlarından biri ise cezalandırıcılık şeması. Bu şemaya sahip bireyler, hayatlarında kuralcılığı ve cezayı/cezalandırılmayı benimserler.
Cezalandırıcılık şemasına sahipseniz ya da cezalandırılma şemasına sahip biriyle ilişki içerisindeyseniz nasıl bir yaklaşım sergilemeniz gerektiğini bilmiyor olabilirsiniz.
Gelin, cezalandırıcılık şemasına ve bu şemanın ilişkilere olan etkilerine yakından bakalım:
Cezalandırıcılık Şeması Nedir?
Cezalandırıcılık şemasına sahip olanlar hatayı yapan kim olursa olsun, o bireyin cezalandırılması gerektiğini düşünürler. Çünkü hatalara karşı oldukça toleranssız ve tahammülsüzdürler. Hatalı davranış sergileyenler -kendisi de dâhil- mutlaka bir bedel ödemelidir, ilişkide cezalandırma onlar için normaldir.
Bireyin isteklerini, kurallarını veya beklentilerini karşılamayan her durum; bu şemayı etkin hâle getirebilir. Cezalandırıcılık şemasının etkin hâle gelmesinin ardından birey, tahammülsüz ve agresif davranışlar sergileyebilir. Cezalandırılması gereken kişi, kendi bile olsa fazlasıyla acımasız olabilir. En küçük hata karşısında bile iç sesi devreye girerek merhametsizce kendisini eleştirmeye başlayabilir. Yapılan hatanın haklı bir nedeninin olması, hatayı yapan bireyin cezalandırılmasına engel değildir.
Cezalandırıcılık Şemasına Ait Düşünce Kalıpları Nelerdir?
Cezalandırma şemasına sahip bireyler, hayatlarını belli düşünce kalıpları ile sürdürürler. Bunlardan bazılarına kısaca değinelim:
- Hata yapılırsa herkes -ben de dâhil- cezasını çekmelidir.
- Yalnızca iki tür davranış vardır: doğru ya da yanlış davranış.
- Neden hata yaptığının bir önemi yok, hata yapmış olmak yeterlidir.
- Hatalı davranışları affetmek gibi bir şey kesinlikle söz konusu değildir.
- Hata yapan insanlar zayıf karakterlidir.
- Yanlış bir davranışta bulunanlara bu davranışının yanlış olduğu söylenmelidir.
Cezalandırıcılık Şemasının Ortaya Çıkma Nedenleri
Bu şemanın ortaya çıkış nedenine dair yapılan araştırmalarda genellikle ailelerin tutumları ön plana çıkar. Kontrolcü, mükemmeliyetçi, aşırı eleştiren ve bu şemaya sahip olan ebeveynleri olan çocuklar; cezalandırıcılık şemasına yatkınlık gösterebilir.
Çocukken sözel ya da fiziksel şiddete maruz kalan ve ailesi tarafından hatalı görülen her davranışı cezalandırılan bireyler, yetişkin olduklarında yanlış olan her davranışın cezalandırılması gerektiğini düşünebilirler. Çünkü ailesi tarafından hata yapmasına olanak tanınmayan çocuk, yanlış olduğu düşünülen her davranış için ceza çekmesinin normal olduğuna inanarak büyür. Hatalar karşısında empati gösteremeyen birey, insanların hata yapmasını anlayışla karşılayamaz ve hoşgörülü bir yaklaşım sergileyemez. Bu nedenle cezalandırıcılık şeması, yetişkin olduğunda karakterinin bir parçası hâline gelerek tüm yaşamını ve ilişkilerini olumsuz yönde etkileyebilir.
Cezalandırıcılık Şeması ve İlişkiler
Şemalar ve ilişkiler söz konusu olduğunda bireyler, farkında olmadan şema örüntüsünün devamlılığı açısından genellikle benzer seçimler yaparlar. Bu şemaya sahip bireyler ilişki kuracağı insanları seçerken kendileri gibi cezalandırıcı ya da cezalandırıcılık şeması aktif olduğunda onlara boyun eğecek bireyleri hayatlarına çekebilirler. Buna aynı zamanda şema kimyası da deriz.
Fazlasıyla tahammülsüz ve katı bireyler oldukları için bu şemaya sahip bireylerle ilişki kurmak zor olabilir. Kendilerinde veya ilişki kurdukları kişilerde bulunan kusurlara odaklanan birey, stres yüklü bir hayat yaşatabilir. Genellikle anda kalamazlar ve karşılarındaki kişileri sürekli eleştirip yargılayıcı tavırlar sergileyerek ilişkilerinin zarar görmesine yol açabilirler. İnsanların kusurlarının olabileceğini kabul edemedikleri için en ufak bir hatayı bile büyüterek cezalandırma şemalarını aktive edebilirler.
Bu şemaya sahip kişilerin en büyük özelliklerinden biri de sürekli öfkeli olmalarıdır. Bitmeyen öfkeli hâl ise ilişki içerisinde olduğu insanları zamanla kendilerinden uzaklaştırabilir. Çevresindekilerin ondan uzaklaştığını gören birey ise kendisini yalnız ve terk edilmiş hisseder.
Cezalandırıcılık Şemasından Nasıl Kurtulabiliriz?
Cezalandırıcılık şeması olan bireyler:
- Kendileriyle ilişkilerinde oldukça zorlayıcıdırlar.
- Diğerleriyle olan ilişkileri de düşünüldüğünde kendilerine oldukça zarar veren bir yerdedirler.
- Sürekli yapılan hatalara odaklanarak stres dolu bir yaşam sürerler.
- Diğerleriyle olan ilişkilerinden de önce kendilerine odaklanarak daha hoşgörülü olmayı öğrenmeleri gerekir.
Kendisine karşı hoşgörü gösteremeyen birey, karşısındakine de katı davranmaya devam edecektir. öz şefkat konusunda geliştirilmesi gereken tarafları fark ederek bu alanda çalışmalar yapmak, cezalandırıcılık şemasının iyileştirilmesi için doğru bir yöntem olabilir.
Bu şemaya sahip bireyler, onları tetikleyen bir durum ya da olayla karşılaştıklarında arka plandaki hafifletici etmenleri görmeye çalışarak yaşadıklarını yeniden çerçeveleyebilirler. Böylece bir süre sonra şemanın iyileştirilmesi söz konusu olabilir. Örneğin yolda karşılaştığı bir tanıdığının ona selam vermemesine kızmak yerine dalgın olabileceğini veya bir sorununun olduğunu düşünmek, olayı farklı bir açıdan ele almayı sağlayabilir. Eğer birey sorunların üstesinden tek başına gelemiyor, cezalandırıcı şemayı iyileştiremiyorsa alanında uzman terapistlerden destek alabilir.
Siz de cezalandırıcılık şemasına sahip olduğunuzu fark ettiyseniz bu konuda yalnız olmadığınızı bilmelisiniz. Bu süreçte size eşlik edecek psikoloğu Heltia uygulamasını kullanarak bulabilir, online terapi ile ihtiyacınız olan desteğe hızlıca kavuşabilirsiniz.
Bu yazımızı beğendiyseniz, “Tek Başına Mutlu Olma Rehberi” ve “Duygularınızı Anlamlandırmak ve Hislerinizi İtiraf Etmek” içeriklerimize de göz atabilirsiniz.
Sayfa içeriği yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka bir uzmana başvurunuz.