Kimi insan daha pasif kalmayı tercih edebilir, sorumluluk almaktan korkmak ya da kaçınmak gibi davranışlar sergileyebilir, baskın olmak istemeyebilir. Geri planda kalmak ve başkalarının kararlarına uymak bazen daha kolay bile gelebilir. Kimi insan ise kendi kararlarını asla alamayacağını düşünür ve hayatını idame ettirebilmek için her alanda desteğe ve başka birine ihtiyaç duyar. Tabii ki herkes zaman zaman normalden fazla destek arayabilir ve bir süre için kendini bir başkasının kararlarına teslim etmekte beis görmeyebilir. Ama bu durum kontrol altında olmadığında, süregelen davranış sorunlarına dönüştüğünde ortaya Bağımlı Kişilik Bozukluğu çıkabilir.
Bağımlılık kişilik bozukluğu ile bağdaştırılmayan bir durum da olabilir. Ancak Bağımlı Kişilik Bozukluğu olan biri, ara sıra çevresine ayak uyduran ya da başkalarının verdiği kararlara uymakta sorun görmeyen kişilerden oldukça farklıdır. Bu kişilik probleminde kişi, hayatta kalabilmek için bir başkasına ihtiyacı olduğuna inanır.
Her iki tarafı da zorlayan ve bağımsızlık olgusunu zedeleyen bu psikolojik sorunla ilgili merak ettiklerinizi, “Bağımlı Kişilik Bozukluğu nedir, nasıl geçer, tedavi için neler yapılabilir?” sorularının yanıtlarını yazımızda bulabilirsiniz.
Bağımlı Kişilik Bozukluğu, BKB Nedir?
Bağımlı Kişilik Bozukluğu; bir başkasına ve bakılmaya aşırı ihtiyaç duyma ve onlara teslim olma, boyun eğme ve başkası olmadan yaşayamayacağını düşünme, aciz ve yetersiz hissetme ile karakterize bir kişilik bozukluğudur. Bu bağımlı kişilik yapısı genellikle ergenlik sonrasında ve genç yetişkinlik döneminde ortaya çıkar. BKB, bağımlı kişilik bozukluğu DSM-5’te C kümesinde yani endişeli kişilik bozuklukları altında yer alır. Bu sınıftaki diğer kişilik bozuklukları Kaçıngan Kişilik Bozukluğu ve Obsesif Kompulsif Bozukluktur.
Genel olarak Bağımlı Kişilik Bozukluğu özelliklerini ve bağımlı kişilik yapısının davranış örüntülerini şöyle özetleyebiliriz:
- Seçtikleri bir ya da birkaç kişiye yapışkan davranırlar.
- Duygusal ve fiziksel tüm ihtiyaçlarını karşılamak için bir başkası ya da başkalarına ihtiyaç duyarlar. Her şey için onlara güvenirler.
- Sürekli olarak birilerinin onlara bakmasına ihtiyaç duyarlar. Her zaman desteğe ihtiyaçları vardır. Kendi başlarına yaşayamayacaklarını düşünürler.
- Yetersiz ve özgüvensiz hissederler. Bu nedenle sürekli birilerinden tavsiye ve fikir alma eğilimindedirler.
- Bir başkasının yardımı olmadan sorumluklarını yerine getirmekte ve karar vermekte zorlanırlar. Yapacakları işlere, giyinecekleri kıyafetlere, yaşam yeri gibi detaylara başkalarının karar vermesini isterler.
- Güvendikleri ve sahiplendikleri kişiyi memnun etmek için yoğun bir şekilde çabalarlar. Onların isteklerine boyun eğerler.
- Uysal ve uzlaşmacı bir tavır sergilerler. Farklı düşünseler bile dile getirmekten kaçınırlar.
- Bağımlı oldukları kişiler yanlış bir yönlendirme yapsa bile ses çıkarmadan kabullenirler.
- Güvendikleri kişi tarafından istismara uğrasalar ya da şiddet görseler bile onun yanından ayrılamayabilirler. Böyle zamanlarda yalnız kalmaktansa acıya ya da aşağılanma duygusuna katlanmayı tercih edebilirler.
- Başkalarına bağımlı oldukları için yalnız kalmaktan korkarlar. Dolayısıyla yoğun bir şekilde ayrılık korkusu da yaşarlar. Sık sık terk edileceklerini düşünüp endişelenirler.
- Terk edildiklerinde ya da bağımlı oldukları kişilerle ilişkileri bozulduğunda madde ve alkol bağımlılığına yönelebilirler.
- Beceriksiz gibi görünmeyi tercih ederler ve bir işin sorumluluğunu almaktan her zaman kaçınırlar. Başlangıçta ilk adımı atmazlar. Fakat başlayan bir işte yeterli desteği görürlerse başarılı bir performans sergileyebilirler.
Bağımlı Kişilik Bozukluğu Neden Olur?
Bağımlı Kişilik Bozukluğu sebepleri tam olarak bilinemeyen psikolojik sorunlardan biri. Birçok uzmanın ortak görüşü ise çevresel faktörler, genetik ve yetiştirme tarzının etkisi olduğu yönünde. Buna bağlı olarak da bağımlı kişilik bozukluğu nedenleri şöyle sıralanabilir:
- Aşırı otoriter, kontrolcü veya koruyucu ebeveynlerle büyümek, bozukluğa duyarlı kişilerde bağımlı kişilik özelliklerinin gelişmesine yol açabilir.
- Kötü niyetli kişilerle karşılaşmış, toksik ilişkiler yaşamış kişilerin kendine güveni azabilir. Bu da bağımlı kişilik bozukluklarını tetikleyebilir.
- Çocukluktaki travmatik yaşantılar da önemli bir faktördür. İstismara uğramak, bakıma ihtiyaç duyulan çok ciddi bir hastalık atlatmak ya da ebeveynler tarafından tamamen ihmal edilmek bu kişilik bozukluğunun gelişmesine sebep olabilir.
- Ailesinde daha önce Bağımlı Kişilik Bozukluğu ya da anksiyete bozukluğu, yalnızlık korkusu gibi psikolojik sorunlar yaşamış biri daha yatkın olabilir.
- Yaşanılan toplumun normları ve inanışlar da Bağımlı Kişilik Bozukluğunun gelişmesine yol açabilir. Sürekli olarak otoriteye güvenme ve otoritenin söylediklerini kayıtsız şartsız kabullenme normlarıyla büyüyen birinde BKB gelişebilir.
Psikanalitik yaklaşımı göre ise Bağımlı kişilik bozukluğu oral döneme saplanma nedeniyle oluşur ve bu bozukluktaki kişilik özelliklerine oral-bağımlılık da denir.
Bağımlı Kişilik Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
Hem bozukluğu yaşayan hem yakınları için oldukça zorlayıcı olabilecek Bağımlı Kişilik Bozukluğunun belirtileri;
- Sorgulamadan itaatkar davranmak,
- Kararsızlık ve başkalarının kendi için verdiği kararlara güvenme,
- Güvence ihtiyacı,
- Onaylanma arzusu,
- Hayır diyememe,
- Bir ilişki bittiğinde hemen bir başkasını kurmaya çalışma,
- İnisiyatif, sorumluluk almaktan kaçınmak,
- Kendine ait düşüncelerin olmaması, görüş ve fikir eksikliği,
- Yalnızken aşırı huzursuz, gergin ve umutsuz hissetmek,
- Reddedilmekten ve yalnız kalmaktan korkmak,
- Eleştirilere karşı aşırı duyarlı olmak,
- Kendine güvenmemek şeklinde sıralanabilir.
Semptomların bazıları anksiyete bozukluğu olan kişilerde de görülür. Depresyon gibi farklı psikolojik rahatsızlıklar için de bu belirtilerden bazıları ortaktır. En doğru tanı için bir ruh sağlığı uzmanına danışılması, alanında yetkin kişilerden destek alınması gerekir.
Bağımlı Kişilik Bozukluğu Tanı Kriterleri Nelerdir?
Bir ruh sağlığı uzmanı belli tetkikler, sorular ve tanı kriterleri doğrultusunda danışanda Bağımlı Kişilik bozukluğu olup olmadığını anlayabilir. Literatürde bir Bağımlı Kişilik Bozukluğu testi yer almıyor. Tanı için uzmanın farklı açılardan değerlendirmesi gerekiyor. Bu noktada bilgi vermesi açısından Bağımlı Kişilik Bozukluğu DSM-5 tanı kriterlerini şöyle özetlenebiliriz:
- İrrasyonel seviyedeki terk edilme korkusu
- Yalnızken endişeli veya çaresiz hissetme
- Başkaları olmadan hayatı yönetememe
- Destek ya da onay kaybı korkusuyla görüş bildirmekten kaçınma
- Başkalarından onay almak için her şeyi yapmaya razı olma
- Başkaları olmadan günlük kararları bile verememe
- Kendine güvenmeme
- Yakın bir ilişki sona erdiğinde destek ve onay sağlamak için yeni bir ilişki arama dürtüsü
Bağımlı Kişilik Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?
Bağımlı Kişilik Bozukluğu olan biri genelde yaşadığı ana sorun için bir uzmana başvurmaz. Daha çok, bu soruna bağlı olarak gelişen majör depresyon ya da anksiyete için yardım arar. Örneğin, kişi yalnız kalmaktan çok korktuğu için yalnız kaldığında anksiyete bozuklukları yaşamaya başlayabilir ya da depresyona girebilir. Bunun akabinde de bir uzmana danışmak isteyebilir.
Tanı konduktan sonra ise Bağımlı Kişilik Bozukluğu tedavisi psikoterapi odaklı bir şekilde ilerler. Bilişsel davranışçı terapi ve şema terapi ile yürütülen Bağımlı Kişilik Bozukluğu tedavisi kişiye;
- Zorluklarla başa çıkmayı,
- Özgüven kazanma ve artırma yollarını,
- Daha aktif ve kendi kararlarını alabilen biri olmayı,
- Sağlıklı, bağımsız ve karşılıklı ilişkiler kurmayı öğretmeyi amaçlar.
Ayrıca terapi ile yaşanan bu kişilik bozukluğunun ana kaynağı da incelenebilir. Tedavi süresince ilaç da kullanılabilir. Bağımlı Kişilik Bozukluğu ilaçları ikincil olarak beliren depresyon ve anksiyete sorunlarını kontrol altına almak için reçete edilebilir. Bu kişilik bozukluğuna özel bir ilaç yoktur.
Bağımlı Kişilik Yapısı Hakkında Merak Edilenler
Bağımlı Kişilik Bozukluğu Aşk Hayatını Nasıl Etkiler?
Bağımlı Kişilik Bozukluğu yaşayan birinin ilişki kurması ya da bu sorunu olan biriyle ilişki kurmak zorlayıcı ve sınayıcı olabilir.
Aslında ilk etapta birçok kişi kendisine çok düşkün biriyle beraber olmayı sevebilir. Ama zamanla bu bağımlılık sınırları zorlayabilir ve taraflardan birini soğutabilir. Böyle bir durum, Bağımlı Kişilik Bozukluğu olan birinin en korktuğu şeylerdendir. Zaten sürekli terk edilme korkusu yaşayan biri, partnerinin ondan uzaklaştığını görüp gerçek üstü boyutta bir endişeye kapılabilir. Bu da karşı tarafı kaybetmemek için her şeyi yapmayı göze almasına yol açabilir. Bu tür ilişkiler zamanla hastalıklı bir hal alabilir. Bağımlı kişilik bozukluğu yaşayan birinin bu duygusal ihtiyaçlarından istifade etmek isteyen kötü niyetli biri, karşısındaki hem fiziksel hem duygusal anlamda ciddi zararlar verebilir.
Bağımlı Kişilik Bozukluğu Olanlara Nasıl Davranmalı?
Bağımlı Kişilik Bozukluğu olan biri ile kurulan iletişim, onun için çok önemlidir. Çünkü doğası gereği bir başkasıyla kurduğu ilişkiye bağlı olarak yaşar. Karşı taraftakilerin kendisine davranış şekli de sorunun seyrini ve şiddetini etkileyebilir. Bağımlı Kişilik Bozukluğu olan kişiye nasıl davranmalıyız sorusuna şu tür yanıtlar verebiliriz:
- Şefkatli, anlayışlı, samimi ve objektif olmak önemlidir. Onu kırmadan ve incitmeden açık sözlü davranmak gerekir.
- Bağımlı Kişilik Bozukluğu olan birinin diğer insanlarla ilişkilerini gözlemek de o kişiyi korumak adına önemli olabilir. İstismara uğrama riski taşıyan kişiler oldukları için özellikle ailenin bu anlamda dikkatli olması önemlidir. Fakat bunu yaparken fazla müdahaleci olmak, onun yerine karar vermek ve aşırı yönlendirme yapmak da doğru değildir. Böyle durumlarda en iyi adım bağımlı kişilik bozukluğu olan sevdiğiniz ya da aile üyesini bir ruh sağlığı uzmanı ile görüşmeye ikna etmektir.
- Aile ve yakın çevrenin Bağımlı Kişilik Bozukluğu tedavisi için yapılması gerekenler hakkında terapistten yardım ve bilgi alması en doğrusudur. Sağlıklı bir ilişki kurmak için nasıl davranılması gerektiğini, terapilerde nasıl bir rol oynayacağınızı uzman kişi size açıklayabilir.
Bağımlı Kişilik Bozukluğu ve Borderline Arasındaki Fark, Sınır Nedir?
Sınırda kişilik bozukluğu olarak da bilinen borderline kişilik bozukluğunda öfke, dürtüsellik ve saldırganlık görülür. Dünyayı siyah beyaz olarak görürler, pervasız davranabilirler ve kendilerine zarar verme eğiliminde olabilirler. Bu davranışlar ve belirtiler Bağımlı Kişilik Bozukluğunda görülmez. Bağımlı kişilik yapısı daha ziyade uysaldır, fikir belirtmekte kaçınır, öfkesini belli etmez ve hayır demez.
İki bozukluğun ortak noktaları ise yalnızlıktan ve sorumluluk almaktan kaçınmaktır. Sağlık ilişki kuramazlar. Benzer şekilde her iki bozuklukta da eleştiriyi kaldıramama, aşırı tepki verme durumu gözlenir. İki kişilik bozukluğu birbirinden farklı olsa da bir arada görülme ihtimalleri vardır.
Pasif Bağımlı Kişilik Bozukluğu Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Bağımlı Kişilik Bozukluğu olan biri sağlıklı ilişkiler kurmayı ancak tedavi olduğunda öğrenebilir. Bu sayede hayatını çok daha iyi bir şekilde yaşayabilir. Tedavi edilmediği durumda bağımlı kişilik bozukluğu; depresyon ve anksiyete bozukluğuna, uyuşturucu ve alkol bağımlılığına, borderline gibi farklı kişilik bozukluklarına sebep olabilir. Ayrıca bağımlı kişilik bozukluğu olanlar istismara uğrama riski de taşır. Bu nedenle de tedavi oldukça önemlidir.
Eğer siz de kendinizde ya da sevdiklerinizde bahsettiğimiz semptomları görüyorsanız, çok geç olmadan bir uzmana başvurmalısınız. Unutmayın, Bağımlı Kişilik Bozukluğu doğru bir tedavi programı ile kontrol altına alınabilir. Kimse hayatı boyunca bu sorunla yaşamak zorunda değildir. Heltia uzmanları ile iletişime geçerek bu konuyla alakalı destek alabilir, online terapi ile iyileşme yolculuğuna başlayabilirsiniz.
Bu yazıyı beğendiyseniz, "İlişkilerde Bağlılık ve Bağımlılık Arasındaki Fark Nedir?" ve "Çekingen Kişilik Bozukluğu [Nedenleri, Özellikleri, Tedavisi]" adlı yazılarımız da ilginizi çekebilir.
Sayfa içeriği yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka bir uzmana başvurunuz.